{ "title": "El Titreme Hastalığı", "image": "https://www.hasta.gen.tr/images/el-titreme-hastaligi.jpg", "date": "18.01.2024 22:42:34", "author": "RAMAZAN ATAY", "article": [ { "article": "
El titreme hastalığı, Tremo adıyla bilinen titremenin, el ve bilek kasların istemsiz bir şekilde yapmış olduğu ve bu hastalığın kendisinde bulunduğu birçok kişinin günlük yaşantısını olumsuz yönde etkileyecek ve hastaya rahatsızlık veren ritmik hareketlerdir. Ellerimizin titremiş olmasının başka kimseler tarafından fark edilebileceği korkusu ile insanların bu halimizi garipseyeceği konusunda endişelenebiliriz. Oysaki el titreme hastalığının düşük kan şekeri, kaygı, çeşitli rahatsızlıklar, kafein ve ilaç kullanımı gibi birçok sebebi olabilir ve bu durumlar suç veya ayıp olduğu kesinlikle düşünülmemelidir.

El kaslarımızın herhangi bir yazıyı yazarken veya dolu olan bardağı tutarken bulunduğu hal gibi, bir an yerçekimine karşı koyma pozisyonda elimize sabitlediğimizde gözlemlenen titremeye tıp dilinde hareket tremoru adı verilir. Herhangi bir düğmeye dokunmak veya sıradan bir nesneye uzanmak şekline belli ve basit bir etkinin sonunda oluşan titremelere verilen ad ise kinetik tremordur. El kaslarınız hareketteyken değil de sıradan bir dinlenme durumdayken gözlemlenen ve el kaslarınızı harekete geçirdiğiniz an ortadan kalkan titremeler için ise statik tremor denilmektedir.

Psikolojik Nedenler

Bedenimizdeki bazı kaslara hâkim olamadığımız, elimizin ayağımızın titrediği durumlar olur. Bu temel nedeni, bedenin stres veya benzeri hallerdir. Dışarıdan gelebilecek bir tehlikenin tespit edilmesi durumunda beden, bu olumsuzluklara karşı koruma mekanizması oluşturabilmesi için adrenalin hormonu salgılar. Bu durumda da kalp daha hızlı atmaya, kaslar gerilmeye, damarlar genişlemeye ve mide asit salgılamaya başlar. Bütün bu durumlar bireyin kendini en üst düzeyde koruyabilmesi amacıyla verilen tepkilerdir. İşte tüm bu saymış olduğumuz savunma mekanizmalarını gerçekleştiği andan itibaren vücutta titreme de beraberinde gelir.

Kafein kullanımı

Kafeinin sebep olacağı yan etkileri arasında baş ağrısı, baş dönmesi, kaygı ve özellikle de el kaslarında titreme söylenebilir. Kimin ne kadar kafein alabileceği, kişiden kişiye değişir. Herkes için kabul görecek bir şekilde, dokunmayacak bir düzeyde belirtmek oldukça zor bir iştir. Fakat hiçbir şeyin fazlasının iyi olmadığını ve durumun kendiniz açısından iyi olmayacağınız hatırlamanız gerekir. Kahve veya çayın günde 2-3 bardak olması tavsiye edilebilir.

Alkol ve uyuşturucu gibi Bağımlılık etkisi yapan maddeler

Uyuşturucu maddeler, alkol ya da ister reçeteli olsun isterse reçetesiz olsun, birtakım ilaçlar beden de bağımlılık yol açabilir. Bedene artık zaman ile bahsettiğimiz maddeye göre tekrardan kendisini düzenleyebilir. Bir zaman sonra da bağımlılık etkisi oluşturan madde, bedenin göstermesi gereken normal etkilerini yerine getirmesi amacıyla artık gerekli hale gelmiş olur. Bağımlılık yapan maddeyi kullanmadığımızda ise yoksunluk belirtileri yaşanabilir.

Alkol, bedenin normal işleyişini ile vereceği tepkilerin birçoğunu yavaşlatıcı etkiye sahiptir. Uzun bir müddet boyunca alkol gibi bağımlılık yapan maddeleri almaya devam edildiğimiz zaman, merkezi sinir sistemimiz kendisini bağımlılık etkisi gösteren alkole göre ayarlayabilir. Alkol almayı kestiğimizde veya yeterli düzeyde alkol almadığınız zamanlarda, alkolün azlığı sebebiyle beyinde gözlemlenen kimyasal bir denge kaybı söz konusu olur. Bedenin verdiği yoksunluk etkileri, bu kimyasal denge kaybından ötürüdür. Fiziksel ağırlar, görme bozukluğu, titreme ve baş ağrılar yoksunluk belirtilerindendir.

Genetik Faktörler

Bazı bireylerde el titremesi hastalığından, bedenindeki hatalı olan bir genetik etken sorumludur ve bu gen de ancak anne ve babadan geçmiştir. Bu şekilde gözlemlenen el titremelerine verilen ad esansiyel tremor yani ailesel el titremesidir. Önce bir elde gözlemlenip sonradan da diğer ele geçebilme ihtimali vardır. Titreme dışında herhangi bir şikâyet yahut belirtiye yol açmaz.
" } ] }