{ "title": "Kılcal Damar Hastalıkları", "image": "https://www.hasta.gen.tr/images/kilcal-damar-hastaliklari.jpg", "date": "19.01.2024 07:54:13", "author": "aysel koçer", "article": [ { "article": "Kılcal damar hastalıkları, Damar iltihapları sonucunda kılcal damarların tıkanarak; dokuların beslenmemesi ile kendini gösterir. Kılcal damar hastalığında örümcek ağı şeklinde görüntüler elde edilir. Bu görüntüler hastalar tarafından rahatsız edici olarak nitelendirilir. Bu hastalık cildin hassas ve ince yapılı olması gibi problemler ile çatlamalar meydana gelebilir. Uzun süre güneşte kalmak da kılcal damar çatlamasının sebepleri arasındadır. Genetik hastalıklar, gül hastalığı, radyasyon ışıkları gibi problemler sonucunda ve burun ameliyatları sonunda da kılcal damar hastalıkları ortaya çıkabilir. Bu hastalıklar kendiliğinden geçmeyerek tedavi edilmesi gereken hastalıklar arasındadır. Bu zamanda çapına bakılmaksızın bütün damar tıkanıklıkları ameliyat edilmekte ya da anjiyo ile bu damarlar açılmaktadır. Bu sebeple tedavi yapılmayacak kadar küçük anlamına gelen kılcal damar tıkanıklığı ifadesi günümüz şartlarına göre yanlıştır.

Kılcal damar tıkanıklığının belirtileri nelerdir?

Kılcal damar tıkanıklığı ifadesinin en tipik durumu şeker hastalarında görülen ve çoğu kez ayaklara yaralara ve beraberinde seyreden bacağın dizden aşağıdaki ve bilekteki, ayaktaki atar damarların tıkalı olması ile belirtiler gösterir. Dizden aşağıdaki atardamarlarda damar sertliğine bağlı tıkanıklıklar olabilir. Damar tıkanıklığının en önemli belirtisi ayaklarda ve ayak parmaklarında oluşan ağrısız yaralar, kızarıklık, morarma, pis kokulu akıntı ve şişlik ile belli eden enfeksiyonlardır. Parmak ya da topuklardaki siyah renkli kangrenlerde bunların arasındadır. Özellikle de şeker hastalarında iyileşmeyen ayak yaraları hastanın yaşam kalitesini bozarak; bacağın kesilmesi ne kadar ilerleyecek ciddi sorunlar oluşturmaktadır.

Kılcal damar tıkanıklığı nasıl teşhis edilir?

Ayaklarda oluşan geçmeyen yaraların, parmaklarında kangren olan bütün hastalarda damar tıkanıklığı olup, olmadığı araştırılmalıdır. Doktor muayenesi ile sonrasında renkli doppler ultrasonografi, bilgisayarlı tomografik, anjiyo, klasik anjiyonun olduğu çok çeşitli incelemeler ile bulunan damarlar değerlendirilerek; tıkalı damarlar teşhis edilir.

Kılcal damar tıkanıklığının tedavisi nasıl yapılır?

Kılcal damar tıkanıklığı olarak ifade edilen ayağın ya da bacağın küçük damarlarının tıkanıklıklarının büyük oranda tedavi edilen bir hastalık olduğu bilinmektedir. Yaygın olarak yapılan tedavi anjiyo ile tıkalı damarların açılması ya da balonlar, ilaçlı balonlar, damar içinin tıraşlanması gibi aterektomi ile tedavi edilebilir. Yüksek kılcal damar genişlemesinin de ciltte bulunan hassasiyet ve kırmızı lekeler, yüz kızarıklığı gibi sebepler ile lazer yöntemi yapılarak tedavi edilebilir. Bunlar yöntem en başarılı tedavi şekilleri arasındadır. Bu tedavi şeklinde kılcal damar rahatsızlığı olan bölgeye lazer ile yüksek ısı uygulanarak varis yok edilmesi sağlanmış olur ve kan hücreleri tahrip edilerek vücut tarafından yok edilir. Bu uygulama ile kalıcı bir iz kalmaz ve yüz bölgesi dahil her bölgeye uygulanabilir. Uygulandığı bölgede lekeler var ise bu lekelenmelerinde kaybolmasına yardımcı olur. Ayrıca tıkanıklığın lazerle açılması da uygulanan yöntemlerle başarıyla tedavi edilmektedir. Kılcal damar tıkanıklığının tedavisinde bu yapılan işlemler uygun olmadığı zamanlarda tıkalı damarlara bypass yapılır. Bypass tıkanıklığın bulunduğu damara alt ile üstü arasına bir damar bağlanarak; kan akımının tıkanıklığı atlayacak şekilde köprü oluşturulması ile meydana gelir. Bu işlem hastanın kendi damarını kullanılarak yapılır. Bypass bir zamanlar yapımı zor denecek kadar ince olduğu düşünülen diz altı, bilek, taban atar damarlarına ayak, sırt damarlarına kadar büyük bir başarı ile yapılmaktadır. Bu damarların açılıp dokulara kan verildiğinde, ağrılı ya da morarma var olan parmaklar ve uzun süredir devam eden yaralarda büyük iyileşmeler görülür. Özellikle kılcal damar tıkanıklığının tedavisi yapılan yeni teknolojik buğular ile oldukça kolaydır. Hastaların bir bölümü tedavi olmayacakları düşüncesi ile yaranın pansumanı, çeşitli ilaç tedavileri, küçük cerrahi girişimler veya hiperbarik oksijen tedavisi gibi yöntemlerle boşa vakit kaybetmektedirler.

Ayrıca vaskülit gibi damar iltihabı olduğundan bu hastalığın tedavisi ilerlemeden engellendiği ve vücudun kendi damarlarını oluşturmasına zaman kazandırıldığı için erken tanı önemlidir. Damarların işlevleri düzeltilerek damardaki spazmı ortadan kaldıran çok çeşitli ilaçlar da vardır. Kök hücre tedavileri de bu hastalar için önemlidir. Kök hücre yöntemleri ile kılcal damar tıkanıklıkları giderilerek; hastanın yaşam kalitesi yükseltilir.
" } ] }