{ "title": "Nörolojik Hastalıklar", "image": "https://www.hasta.gen.tr/images/norolojik-hastaliklar.jpg", "date": "20.01.2024 08:30:59", "author": "Meftune Akpolat", "article": [ { "article": "
Nörolojik hastalıklar, sinir sistemi ile alakalı olarak gelişen ve sinir sisteminin farklı yerlerini etkileyen hastalıklardır. Nörolojik hastalıkların gelişimi ile hareket sistemi ile alakalı problemler, unutkanlık, titreme, çabuk yorulma, kasılma gibi şikâyetler açığa çıkabilir. Hastalık için genetik bir neden değildir. Ancak genetik yatkınlığı olan kişilerde nörolojik hastalıkların gelişme olasılığı yüksektir. Nörolojik olarak gelişen hastalıklar oldukça fazladır. Alzheimer, sara, migren, Parkinson, Wilson hastalığı nörolojik hastalıklara örnek olarak verilebilir.

Nörolojik hastalıklar

Alzheimer: Alzheimer ileri yaşlara bağlı olarak gelişebilen nörolojik bir hastalıktır ve toplumda görülme sıklığı oldukça yüksektir. Unutkanlık, hafıza sorunları, konuşma zorluğu gibi şikâyetlere yol açar. Bu şikâyetler nedeniyle kişi zamanla günlük aktivitelerini gerçekleştiremeyecek duruma gelebilir. Kişinin beyin fonksiyonlarında bir bozukluk söz konusudur. Belirtiler yaşanmaya başlandıktan sonra hasta 7-10 yıl içinde hayatını kaybedebilir.

65 yaş üstü kişilerde görülen hastalığın görülme sıklığı her geçen gün artmaktadır. Beyinde protein birikimi, genetik, beyin hücre ölümü, sinirsel bozukluklar gibi pek çok etken Alzheimer yol açabilir. Yavaş ilerleyen bir hastalıktır. Unutkanlık, günlük işleri gerçekleştirememe, karar verme güçlüğü, kelime bulurken zorlanma, sorumluluk sahibi olmaktan kaçınma gibi belirtilere yol açabilir. Kan tahlilleri, labaratuar tetkikleri ile hastalığın tanısı konulabilir. Hastalığın kesin ve net bir tedavisi yoktur. Tedavi ile tamamen iyileştirilebilen bir hastalık değildir. Hastalığın tedavisi için erken tanı oldukça önemlidir. Tedavide bazı ilaçlar kullanılır. Bu ilaçlar ile hastalığın seyri yavaşlatılabilir.

Migren: Tekrarlayıcı özellikte, mide bulantısı ve kusma gibi şikâyetlere yol açan şiddetli baş ağrıları migren olarak tanımlanır. Migren toplumda oldukça fazla karşılaşılan nörolojik hastalıklar arasında yer alır. Oldukça şiddetli seyreden migren iş gücünde verimsizliğe neden olabilir. Migren, genelde tek taraflı, şiddetli ve zonklayıcı ağrılara neden olur. Ağrı 5-72 saat arasında sürebilir. Çoğu hasta baş ağrısına maruz kalmadan önce huzursuzluk, sıkıntı, halsizlik gibi şikâyetlere maruz kalabilir. Bazı migren ağrılarından önce ise görme bozuklukları, bulanık görme gibi şikâyetler oluşur. Bu şikâyetler ağrı oluşmadan 15-20 dakika önce gerçekleşir. Migren tanısı için herhangi bir laboratuvar testi bulunmamaktadır. Tam bir teşhis için doktorun yöneltmiş olduğu sorulara doğru cevap verilmesi gerekir. Migren hayati risk yaratan nörolojik bir hastalık değildir. Fakat teşhis edildikten sonra kesinlikle tedavi edilmelidir. Aksi halde yaşam kalitesini ciddi anlamda etkiler. Eğer migren nedeniyle sık sık atak yaşanıyorsa önleyici ilaç tedavisi uygulanabilir. Atak anı için ise ağrı tedavisi uygulanır.

Parkinson hastalığı: Parkinson hastalığı beyinde dopamin salgılayan hücrelerde gerçekleşen hasar sonucu ortaya çıkan nörolojik bir hastalıktır. Beyin hücrelerinde gerçekleşen hasarın neden kaynaklandığı tam olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık ve çevresel etkenlerin Parkinson hastalığına neden olabileceği düşünülmektedir. Hastalık sinsi bir hastalıktır. Bu nedenle de uzun süre fark edilemeyebilir. Hastalık el ve vücut yarısında titreme ile kendini gösterebilir. Titreme dinlenme anında bile devamlılığını korur. Titreme nedeniyle hastanın yaşam kalitesi düşer, günlük işlerini bile gerçekleştirmekte zorlanır. Beraberinde kas ağrısı, yutkunma zorluğu, terleme, düşük tansiyon, konuşma güçlüğü ve depresyon gibi belirtilere yol açabilir. Hastalığın tanısı için kullanılan özel bir yöntem bulunmamaktadır. Tanı hasta öyküsü ve muayene ile konulabilir. Parkinson hastalığının tedavisinde amaç, hastanın yaşam kalitesini yükseltmektir. Hastalık için kullanılan ilaç sayısı sınırlıdır. Tedavinin diğer amacı ise hastayı psikolojik olarak rahatlatmaktır. Parkinson için cerrahi en son tercihe dilecek tedavi yöntemidir. Eğer kullanılan ilaçlara rağmen hastalığın seyri durdurulamamışsa anestezi altında kafatasından delikler açılarak cerrahi gerçekleştirilir.
" } ] }