{ "title": "Verem Hastalığı", "image": "https://www.hasta.gen.tr/images/verem-hastaligi.jpg", "date": "20.01.2024 13:47:51", "author": "öznur uzun", "article": [ { "article": "Verem Hastalığı, diğer adı \"koch basili\" olarak bilinen bakterinin sebep olduğu hem bulaşıcı hem de iltihaplı bir hastalıktır. Genellikle akciğerde meydana gelen verem hastalığı bazen nadirde olsa diğer organları da etkileyebilmektedir. Aslında herkes bu hastalığı akciğer veremi olarak bilmektedir. Verem hastalığına sebep olan bakteri vücuda giriş yaptığı zaman hemen kendini göstermeyebilir. Ancak öncelikle vücut direncinin düşmesine sebep olurken daha sonra da verem hastalığına yol açmaktadır. Verem hastalığı çoğunlukla solunum yolu ile kolaylıkla bulaşabilen bir hastalıktır. Bunun için verem mikrobu özellikle akciğere yerleşmektedir. Mikroptan dolayı vücut savunmasız bir hale geldikten sonra akciğerde tahribata yol açan mikrop burada yara oluşmasına neden olur. Bu arada akciğerde bakteri oranı da artmaya devam eder. Çoğunlukla bu hastalığın mikrobunun bulaştığı kişiden başkalarına bulaşması öksürürken ya da hapşırırken kolaylıkla bulaşabilmektedir.

Verem Hastalığının Belirtileri Nelerdir?

Bu hastalığın en sık olarak ortaya çıkan belirtisi kişide meydana gelen öksürüktür. Ayrıca öksürük esnasında kişiden balgam gelebilir. Hatta kişide gelişen balgam ve kan gelmesi durumu kronikleşen bir verem hastalığının göstergesidir. Ancak verem hastalığının yeni başlangıç döneminde nadirde olsa bu belirtiler ortaya çıkmaktadır. Verem hastalığı olan kişilerde kilo kayıpları, halsizlik, gece terlemeleri ve iştahsızlık durumları verem hastalığının ilk belirtileri olarak sayılabilir. Fakat bu belirtiler doğrultusunda kişi öncelikle verem hastalığına yakalandığını düşünmez. Ayrıca bu hastalık ilerlediği zaman kişinin ateşi yükselir ve akciğerde hasar oluşmasından dolayı oldukça güç nefes alırlar. Günümüz şartlarında en sık olarak verem hastalığına yakalanacak kişiler arasında aids hastalığı olan kişilerdir. Çünkü bu durum verem hastalığına yakalanma riskini arttırmaktadır. Ayrıca ekonomik olarak seviyesi düşük ve yeterli derecede sağlık ve beslenme ihtiyacını karşılayamayan kişilerde verem hastalığı sık olarak görülmektedir. Genellikle maddi sıkıntılar sebebi ile yetersiz ve dengesiz şekilde beslenen kişilerde verem hastalığına yakalanma riski daha fazladır. Bunun dışında Kan grubu O olanlara göre AB grubu olan kişiler verem hastalığına daha sık yakalanmaktadır. Ayrıca sürekli olarak alkol alımı da verem hastalığı riskini yaklaşık olarak 10 kat arttırır.

Verem Hastalığının Tanısı ve Tedavisi Nasıl Yapılır?

Kişide bazı belirtiler eğer iki haftadan fazla zamandır devam ediyor ise yapılan muayene sonrasında birkaç tetkik istenir. Bu tetkiklerin en önemlisi ise kişiden alınan balgam örneğidir. Balgamda verem mikrobunun olup olmadığı araştırılır. Bunun için kişi mutlaka sabah aç karnına gelerek balgam örneğini vermelidir. Ancak verilen balgamda verem mikrobuna rastlanmamış fakat belirtiler var işse bu durumda akciğer grafisi çekilir. Yapılan bu tahliller sonrasında kişiye verem hastalığı teşhisi konulabilir. Ayrıca kişinin akciğerinde verem mikrobunun üremesi söz konusu ise veremin tanısı yapılır. Verem hastalığının tedavisi özellikle ilk iki ayında 4 farklı antibiyotik tedavisine başlanır. Daha sonra kişi 4 ayda iki antibiyotik kullanarak tedaviye devam eder. Yaklaşık olarak hasta verem tedavisine başladıktan 15 gün sonra kendini çok daha iyi hissetmeye başlar. Bu sayede kişinin başkalarına hastalığını bulaştırma riski büyük ölçüde ortadan kalkmış olur.
" } ] }