Tansiyon, atar damarlarımızdaki kan basıncını ifade eden kavram olarak kullanılır. Damarlarımız içindeki kan basıncı eğer en yüksek düzey de pompalanırsa yüksek tansiyon, damar içindeki kan basıncı düşük ve yavaş bir düzey de ise düşük tansiyon ortaya çıkar. Damarlarımız içindeki kanın akabilmesi için belirli bir basınçta akması gerekmektedir. Bu basınç kalbin kasılmasıyla kanı damarlar içinde pompalanması ve bu atar damarları bu basıncı dengelemesi sistemi oluşturur. Kalp kasıldığı zaman atar damarların içine kanı belli bir basınç ile pompalar. Bu sırada damar içindeki basınç en yüksek düzeye ulaşır. Basınç değeri yükseldiği için tansiyon yükselir ve yüksek tansiyon dediğimiz hastalık ortaya çıkar. Yüksek tansiyonun iki tane bilinen sebebi vardır. Bunlardan bir tanesi genetik faktörler, diğeri ise çevresel faktörlerdir.

• Yüksek tansiyon sebebi ilk olarak stres, sinir ve üzüntüdür.
• Çok fazla tuzlu yiyeceklerin tüketilmesi,
• Tüketmiş olduğumuz besinler, beslenme tarzımız, kilomuz ve bazı alışkanlıklarımız,
• Kafa içi basıncın yüksek olması,
• Böbrek hastalıkları ve böbrek yetmezlikleri,
• Tiroit bezi hastalıkları,
• Genetik olarak ortaya çıkan tansiyon hastalığı,
• Kalp atar damarlarındaki darlık,

Bu saydığımız maddeler yüksek tansiyonun oluşmasın da büyük rol oynamaktadır. Aniden tansiyonu yükselen biri için uygulanacak bazı teknikler vardır. Tansiyonu yükselen kişiye soğuk su verilmeli ve su ile kol, bacak boyun bölgesine serinlik verilmeli, bir adet limonu sıkarak sulandırıp hastaya verilebilir, tuzsuz bir bardak ayran içebilir, nar sosu sulandırılarak verilebilir, ayrıca tüm bu uygulamaların yanı sıra doktorlarca da tavsiye edilen sarımsak yüksek tansiyon için bir numaralı tansiyon düşürücüdür. Tüm bu uygulamaların yanı sıra öncelikle hastaya kullanmış olduğu tansiyon ilacı verilmeli ve doktora götürülmelidir. Tansiyon hastalığının bir diğeri de düşük tansiyondur. Damarlarda dolana kan basıncının yavaşlaması düşük tansiyon olarak adlandırılır. Düşük tansiyon yüksek tansiyon kadar tehlikeli bir durum arz etmez. Çünkü düşük tansiyon normalin biraz altında olduğunda kalp ve damar hastalıklardan uzak bir yaşam sahibi olmasına yardımcı olur. Ancak tansiyonun çok fazla düşük olması da tehlikeli bir durum oluşturabilir. Baş dönmesi, göz önünde kararma, mide bulantısı, terleme gibi durumlar tansiyonun düştüğünün göstergesi olabilir.

• Çok stresli bir yaşam tarzı olması,
• Yaşa bağlı olarak ortaya çıkması,
• Yetersiz ve dengesiz beslenme,
• Hava sıcaklığından dolayı bunalma, terleme gibi etkenler olması,
• Vücudun dengeli olarak alması gerek suyun az olması,
• Kanama, kan kaybı, kalp hastalıkları, kan damarlarının daralması,

Bu saymış olduğumuz durumlar düşük tansiyona sebebiyet verir. Düşük tansiyonu olan kişiye bir bardak tuzlu ayran verilmeli, bir yere yatırılmalı, kullandığı ilaç varsa verilmelidir. Ayrıca dengeli beslenme sorunlu olması düşük olması sebep olduğu için kişiye yemek yedirilmeli ve su kaybı yaşayabildiği için hemen su verilmelidir. Eğer tansiyon düşüklüğü düzelmiyor ise durum düşünüldüğünden daha tehlikeli olabilir ve hemen bir hastaneye doktor müdahalesi altına alınmalıdır. Tansiyon hastalığı düşüklük ve yükseklik oranları dengelenmediği sürece kalp ve damar hastalıklarına dönüşebilir. Çünkü tansiyon kan basıncıyla alakalıdır ve kalbe pompalanan kan düzenli gitmediği zaman kalp ritmi bozulur ve hastalığa dönüşür. Bundan dolayı herhangi bir tansiyon düzensizliğin de hemen bir doktora başvurularak herhangi bir olumsuz duruma karşı önlem alınmalıdır.