Cüzzam HastalığıCüzzam ya da lepra, Hansen basili olarak adlandırılan bir mikroorganizmanın neden olduğu, sinir sistemi ve deri başta olmak üzere birçok sistem ve organı etkileyen bulaşıcı bir hastalıktır. Cüzzam mikrobu, 1876 yılında bilim insanı Armauer Hansen tarafından keşfedilmiştir. Ancak, hastalığın bulaşma durumu çok düşük olduğu için uzun yıllar boyunca bulaşıcı bir hastalık olarak kabul edilmemiştir. Halk arasında veba kadar bulaşıcı olduğuna inanılan bu hastalık, aslında kişiden kişiye nasıl bulaştığı tam olarak kanıtlanamamış bir gerçektir. Geçmişte cüzzam, "miskin hastalığı" olarak da adlandırılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) araştırma sonuçlarına göre, dünya genelinde yaklaşık 4 milyon kişi cüzzam hastalığı yaşamaktadır. Ülkemizde ise bu hastalığı yaşamış olanların sayısı 2589 kişidir. Lepra hastalığı, daha çok kırsal alanda yaşayan ve sağlık hizmetlerinden yeterince faydalanamayan yoksul kişilerde yoğunlaşmaktadır. Çoğunlukla çok çocuklu ailelerde görülen bu rahatsızlık, tek odada yaşayan, aynı tabaktan yemek zorunda kalan, yetersiz ve tek tip beslenen, düşük dirençli ailelerde daha hızlı yayılmaktadır. Cüzzam, bebeklik döneminden ileri yaşlara kadar her yaşta görülebilir. Ayrıca, cüzzam mikrobu 3 haftalık bir bebekte bile tespit edilmiştir. Cüzzam Hastalığının Belirtileri Nelerdir?
Cüzzam Hastalığının Tedavisi Nasıl Yapılır?Bu hastalıkta ilk teşhis, en az tedavi kadar önemlidir ve gereklidir. Teşhisi geciken ve herhangi bir tedavi görmeyen kişilerde 10 ila 20 yıl sonrasında sakatlıklar ve vücutta döküntüler meydana gelebilir. Bu gibi hastalıkların ilk teşhisi ve tedavisi, deri hastalıkları uzmanları tarafından devlet hastanelerinde yapılmalıdır. Cüzzam tedavisinde, verem tedavisinde olduğu gibi en az üç ilacın karışımı ile yapılan bir tedavi sonucunda en geç 2 yıl içinde iyileşme mümkündür. Tedavide etkili ilaçların varlığı ve bulaşıcılığın baskı altına alınabileceğinden, hastalar yalnızca ön tedavi için hastaneye gider ve şekil bozuklukları ameliyat yoluyla düzeltilir. Vücutta oluşan yara ve görsel sıkıntıların giderilmesi, hasta doktor kontrolünde yapılabilmektedir. Ek BilgilerCüzzam hastalığı, erken teşhis ve etkili tedavi ile tamamen iyileşebilir. Hastalığın erken evrelerinde tespit edilmesi, sakatlık ve komplikasyonların önlenmesi için büyük önem taşır. Cüzzam hastalığı, toplumda yanlış bilinen ve damgalanan bir hastalık olmasına rağmen, doğru tedavi ve bakım ile hastalar sağlıklı bir yaşam sürdürebilirler. Cüzzam hakkında halkın bilgilendirilmesi ve farkındalığın artırılması, hastalığın kontrol altına alınmasında önemli bir rol oynamaktadır. |
Cüzzam hastalığının belirtileri arasında bedenin herhangi bir bölgesinde deriden daha açık renkte, oval ya da yuvarlak şekilli lekeler olduğu belirtilmiş. Bu lekeler neden kabarık değil ve kepeksiz oluyor? Ayrıca, bu lekelerdeki hafif duyu kaybı tam olarak nasıl hissediliyor?
Cevap yazMerhaba Özinal,
Cüzzam hastalığının belirtileriyle ilgili sorduğun sorulara yanıt vermeye çalışayım.
Neden kabarık değil ve kepeksiz?
Cüzzam hastalığı, Mycobacterium leprae adlı bakterinin neden olduğu bir enfeksiyon hastalığıdır. Bu bakteri, cildi, sinirleri ve bazen de gözleri ve solunum yollarını etkiler. Ciltteki lekelerin kabarık olmaması, hastalığın sinirleri etkileyerek ciltteki his kaybına neden olmasıyla ilgilidir. Bu lekeler genellikle kepeksizdir çünkü cüzzam bakterisi, ciltteki normal hücre döngüsünü bozmaz; bunun yerine cildin alt tabakalarında yerleşir ve buradaki sinirleri etkiler.
Hafif duyu kaybı nasıl hissediliyor?
Cüzzam hastalığının neden olduğu sinir hasarı, ciltteki duyu kaybına yol açar. Bu duyu kaybı, genellikle ilk olarak hafif bir uyuşma veya karıncalanma hissi olarak başlar. Hastalık ilerledikçe, bu lekelerin bulunduğu bölgelerde dokunma, sıcak veya soğuk gibi duyuları algılama yeteneği azalabilir. Hastalar bazen bu bölgelerde hafif yanıklar veya yaralanmalar yaşayabilirler çünkü acı hissi azalır.
Umarım bu bilgiler sorularına açıklık getirmiştir. Sağlıklı günler dilerim.