Yılancık Hastalığı

Yılancık rahatsızlığı, deride meydana gelen iltihap neticesi meydana çıkan bir huzursuzluk türüdür. Yılancığa sebep olan mikrop Amil adında yuvarlak ve ufak bir şekildedir. Bu mikrop küçük bir yaradan bulaşabilen zarar veren bir türdür. Bedende lekeler bırakır ve bilhassa kırmızı pullu, pulsuz lekelerdir, en fazla da vücudun yüz bölümünde bulunur ve burada şekillenip büyürler. Deri üstünde yer eden bu mikrop yanaklardan başlayarak burun deliği, göz altları ve kulak arkası olmak üzere mikrobun vücuda nüfuz etmesi neticesi kısa zaman içinde çabuk bir biçimde yayılmaya başlar. Deri altında ağrının fazla olduğu ve mor ya da kırmızı şişkin kabarcıklar oluşur. Üst kısımları parlaktır. Titreme ve yüksek ateş ile devam ederek, bedende derin hasar yaratır ve bulaşıcıdır. Çoğunlukla hayvanlar aracılığıyla bulaşmaktadır. Hastalığın yerel ve yaygın olmak üzere iki çeşit bulunur. Yerel olan şeklinde, kızartılı ve kaşıntılı bir kese oluşmaktadır. Leke parmak ve ellerde çok sık görülmektedir. Yaygın olan şeklinde ise deri lezyonlarının yanı sıra yüksek ateş görülmekte ve lenf bezlerinde iltihaplar olabilmektedir. Hasta, hemen hemen tedaviye 2-3 ayda yanıt vermektedir. Bununla birlikte en riskli olduğu nokta mikrobun kana karışması ile şoka girmeye yol açmasıdır. Bu erizipeloitin sepsise isimli mikropla oluşmaktadır.

Hastalığın Belirtileri: Mikrobun bulaşması neticesi bedende aşırı yorgunluk, bitkinlik, halsizlik ve ateş ortaya çıkar. Yüksek ateş ve titreme ile daha da artıp bünyeyi halsiz kılar, bununla birlikte ileri dönemlerde suratta kırmızı lekeler çabuk bir biçimde yayılmaya başlar. Alerjik rahatsızlıklardan terk ettiği nokta ise hastalığın ismin da geldiği noktadır. Derinin iyi bölümü ile kötü bölümü yılan benzeri kıvrılarak birbirinden net bir biçimde ayrılır. Hastalıklı alanlar çok daha parlak ve dokunulduğu zaman daha pürüzsüz ve kaygan bir yapıya sahiptir. Hastanın dili tekrar paslı, ağzı kuru ve yüzü de şişkin haldedir. Bazı hastalarda iltihapların yer değiştirdiği görülmüştür. Yüzde ortaya çıkan kızarıklık diğer bölgelere de yayılabilmektedir. İltihap ve huzursuzluk ilerledikçe ateş daha da yükselir ve ağızdaki kuruluk tekrardan olarak artış gösterir. Uykular sıklıkla bölünür, kabuslar görülür ve çoğunlukla terli bir biçimde uykudan uyanılır. İyileşme sürecinde ise uyarı etmeniz gereken nokta kırmızı lekelerin pul-pul olarak dökülmeye başladığı aşamadır.

Hastalığın Tedavisi Nasıldır? İlk olarak doktor kontrolünü özellikle öneriyoruz, bunun yanında yüksek ateş için evinizde nemli bez uygulama yöntemlerden bir tanesidir. Yüksek ateş için doktorunuz antibiyotik ve gerekli ilaçları sizlere önerecektir. Bunun yanı sıra kırmızı lekeler ve yaralar için de gereken merhemler tekrardan doktorunuz aracılığıyla yazılacaktır.

Yılancık Hastalığından Nasıl Korunuruz?Vücudun hijyenine çok özen gösterilmeli, bunun yanı sıra deriden herhangi bir biçimde kıl koparmak da bu hastalığın tetikleyicisidir. Bilhassa sivilcelerle oynanması ve koparılması da çok zararlıdır. Koparılan yerden mikrop rahatlıkla girebilmekte ve vücudu etkisi altına alabilmektedir bu sebeple dışarıdan gelebilecek zarara izin vermeyin. Hastalığın belirgin ve düzenli bir şekilde uygulanan bir aşısı yoktur. Yılancık hastalığından korunmak adına vücudunuza biraz olsun özen göstermeli ve deri üzerinden herhangi bir parça koparmayın.