Koroner Arter Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi
26 Temmuz 2024

Koroner Arter Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

Koroner Arter Hastalığı

Koroner arterler, kalbi çevreleyerek kalbin beslenmesini sağlayan atardamarların bütünüdür. Beslenme bozukluğu, obezite, yağlı besinlerin aşırı tüketilmesi ve uzun süre hareketsiz kalma gibi faktörler, yiyeceklerin yan maddelerinin damarlarda birikmesine neden olarak koroner arter hastalığına yol açabilir. Damar duvarı elastik ve genişleyebilen bir yapıya sahiptir; bazı durumlarda kan miktarı artsa da bu durum damarda basınç artışı olarak hissedilmez. Ancak, beslenme alışkanlıklarındaki bozukluklar damarın yapısında bozulmalara neden olabilir. Genç yaşlarda fark edilmese de ilerleyen yaşlarda damarda biriken yan maddeler, damar duvarındaki kasların işlevlerini yerine getirmelerini engeller. Zamanla daralan veya tıkanan damarlar, kalbe yeterli miktarda kan ve oksijen taşıyamaz hale gelir ve bu durum koroner arter hastalığına neden olur.

Koroner Arter Hastalığının Oluşum Nedenleri

Koroner arter hastalığı her yaşta görülebilmekle birlikte, özellikle yaşlı insanlarda daha sık rastlanır. Erkeklerde 60 yaşın üzerinde, kadınlarda ise 70 yaşın üzerinde daha yaygındır. Kadınlarda bu hastalığın erkeklere nazaran daha az görülmesinin sebebi, östrojen hormonunun koruyucu etkisidir. Ancak menopoz döneminden sonra östrojen hormonunun miktarındaki azalma, kadınlarda hastalık riskini artırır.

Sigara içmek, vücudun her noktasında hastalıklara neden olduğu gibi koroner arter hastalığının oluşumunda da önemli bir etkendir. Düzensiz beslenme sonucunda kolesterol seviyesi yükselir ve kan basıncı artar. Ayrıca stresli bir yaşam tarzı ve hareketsiz bir yaşam da hastalığın oluşmasına zemin hazırlar.

Koroner Arter Hastalığının Belirtileri

Hastalığın belirtileri kişiden kişiye değişebilir ve bazı durumlarda hiçbir belirti göstermeyebilir. Ancak hastalık ilerledikçe kalbin beslenmesi bozulur ve çeşitli belirtiler ortaya çıkar:

  • Göğüs bölgesinde ağrı ve sıkışma hissi.
  • Sol kol bölgesinde ağrı veya uyuşma.
  • Hareketlerde kısıtlanma veya zorlanma.
  • Bir süre hareket ettikten veya spor yaptıktan sonra dinlenme ihtiyacı hissetme.
  • Nefes almakta güçlük ve göğüs bölgesinde yanma hissi.
Bu belirtiler doğrultusunda hastalıktan şüphelenildiği durumlarda bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır.

Koroner Arter Hastalığının Tedavisi

Uzman doktor tarafından yapılan incelemeler sonucunda hastaya en uygun tedavi yöntemi seçilir. Hastalığın boyutuna ve türüne göre her hasta için farklı metotlar uygulanabilir. Hastanın durumuna ve hastalığın derecesine göre ilaç tedavisi veya cerrahi tedavi yöntemleri tercih edilir. İlaç tedavisinin amacı, göğüs bölgesinde oluşan ağrıyı azaltmak, kanı inceltmek ve yoğunluğunu azaltmaktır. Eğer hastalığa neden olan etken madde tespit edilmişse, bu maddeyi vücuttan atmak ve şeker hastalığı veya kolesterol seviyesini düzenlemek için de ilaç tedavisi uygulanabilir. İlaç tedavisi yeterli olmadığında ise koroner arter bypass ve anjiyoplasti ameliyatları uygulanmalıdır. Bu ameliyatlarda hastanın yaşı, hangi damarlarda ve kaç tanesinde daralma olduğu, daralmanın yeri ve kas durumu dikkate alınmalıdır.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

soru

Erdurmuş

26 Temmuz 2024 Cuma

Koroner arter hastalığına sahip olduktan sonra hangi belirtilerle karşılaştınız? Göğüs bölgesinde ağrı ve sıkışma hissi yaşadığınızda hemen bir kardiyoloji uzmanına başvurdunuz mu? Ya da sol kolunuzda ağrı veya uyuşma olduğunda ne yaptınız? Bu belirtiler gün içinde hareketlerinizi ne kadar etkiledi? Tedavi sürecinizde hangi yöntemler uygulandı ve bu yöntemler size ne kadar yardımcı oldu?

Cevap yaz
1. Cevap
cevap

Admin

Merhaba Erdurmuş,

Koroner arter hastalığı belirtileri yaşayan bir çok kişi gibi, ben de göğüs bölgesinde ağrı ve sıkışma hissi yaşadım. Bu belirtiler ortaya çıktığında hemen bir kardiyoloji uzmanına başvurdum. Özellikle sol kolumda uyuşma ve ağrı hissettiğimde endişelendim ve bu da beni doktora gitmeye teşvik etti.

Bu belirtiler gün içinde hareket kabiliyetimi oldukça etkiledi. Dinlenme ihtiyacı hissettim ve bazen basit günlük işleri bile yapmakta zorlandım. Tedavi sürecimde ise çeşitli yöntemler uygulandı. Öncelikle ilaç tedavisine başlandı ve daha sonra doktorum tavsiyesiyle anjiyo yapıldı. Bu yöntemler sayesinde belirtilerim belirgin şekilde azaldı ve yaşam kalitem arttı. Tedavi sürecinde doktorumun tavsiyelerine uymak ve sağlıklı bir yaşam tarzı benimsemek de önemli bir rol oynadı.

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Haber Bülteni