Diyabet hastalığı, çağımızın en önemli sağlık sorunlarından biridir. Halk arasında "şeker hastalığı" olarak bilinen bu rahatsızlık, pankreasın yeterli miktarda insülin üretememesi veya vücudun üretilen insülini etkili bir şekilde kullanamaması sonucu ortaya çıkar. Vücuda alınan besinlerden elde edilen glukozun hücrelere taşınamaması, kandaki şeker seviyesinin normalin çok üzerine çıkmasına neden olur. Yüksek kan şekeri, vücut hücrelerine zarar vererek ciddi sağlık sorunlarına yol açar.

Vücut hücreleri, hayatta kalabilmek ve işlevlerini sürdürebilmek için sürekli olarak glukoza ihtiyaç duyar. İnsülin, kan dolaşımındaki glukozu hücrelere taşımakla görevlidir. Hücre içindeki glukoz, hücrelerin yaşamını sürdürmesi ve yenilenmesi için gereklidir.

Diyabet, karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasını etkileyen bir rahatsızlıktır. Diyabet hastaları, sürekli olarak yüksek kan şekeri seviyelerine sahiptir. Diyabetin temelinde, glukozun hücrelere taşınmasını engelleyen metabolik bir bozukluk yatar. Normal şartlar altında, besinlerden elde edilen glukoz, karaciğer üzerinden kana taşınır ve pankreasın ürettiği insülin yardımıyla hücre içine girerek enerjiye dönüştürülür. Diyabet hastalığında ise glukozun hücre içine girmesi engellenir. Bunun temel nedeni, diyabet hastalarının hücrelerinin bu glukoz taşıyıcı hormonları tanımamasıdır.

Diyabet hastalarının günlük yaşamlarında dikkat etmeleri gereken bazı önemli noktalar vardır. Yüksek diyabete sahip olanlar, doktor tavsiyesiyle günlük kan şekeri seviyelerini ölçmeli ve bu ölçümleri kaydederek düzenli olarak doktorlarına bildirmelidirler. İdeal kilonun korunması ve düzenli öğün alışkanlığı edinilmesi önemlidir. Gün içinde alınan besinler belirli oranlarda ve belirli saatlerde tüketilmelidir. Doktorun önerdiği besinlerin dışına çıkılmamalıdır. Şeker içeren ürünlerden kaçınılmalı ve halk arasında dolaşan yanlış bilgilerle hareket edilmemelidir.

Diyabetin bazı belirgin belirtileri vardır. Diyabet hastalarında kan şekeri oranı oldukça yüksektir. Bu hastalarda genellikle halsizlik, iştahsızlık, sık idrara çıkma ve aşırı susama gibi durumlar gözlemlenir. Bazı diyabet hastalarında vücutta oluşan yaraların geç iyileştiği görülmüştür. Ailede diyabet hastası bulunması, sağlıklı bireylerin diyabete yakalanma riskini artırır. Bu riskle karşı karşıya kalan kişilerin belli aralıklarla doktora başvurarak gerekli tahlilleri düzenli olarak yaptırması önemlidir.

Diyabet hastaları, yaşamlarının her döneminde kendilerini kontrol altında tutmalıdır. Kan şekerini sürekli belirli bir oranda tutmalı ve yüksek şekerli besinlerden uzak durmalıdır. Düzenli bir şekilde beslenmeli ve günlük şeker kontrolünü aksatmamalıdır. Şeker seviyesi yüksek olan bir hasta, vakit kaybetmeden şeker düşürücü besinler tüketmelidir. Beklenmedik şeker artışları veya azalmalarına dikkat edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır. Eğer bir diyabet hastası bayılır veya bilincini kaybederse, 112 acil servis aranarak müdahale edilmelidir. Diyabet hastaları, rutin kontrollerini aksatmamalı ve herhangi bir sorunla karşılaştıklarında doktorlarına başvurmalıdırlar.