Epilepsi hastalığı, çağımızın henüz tam olarak çözülememiş rahatsızlıklarından biridir. Epilepsi hastaları, epileptik nöbetler geçirirler. Bu nöbetler, beyinde meydana gelen bazı anormalliklerden kaynaklanır. Beyin nöronları üzerinde ortaya çıkan elektriksel aktiviteler nedeniyle beyin hücrelerinin geçici olarak işlevlerini yerine getirememesi sonucunda bu nöbetler oluşur. Epilepsi nöbetleri sırasında nöronlar aşırı derecede uyarılır ve bu durum onların görev yapamaz hale gelmesine yol açar. Beyin hücrelerinin aşırı uyarılması nedeniyle vücut üzerinde bölgesel olarak rahatsız edici nörolojik sıkıntılar ortaya çıkar.

Örneğin, frontal lobda gerçekleşen korteks üzerindeki uyarılmalar kasılmalarla sonuçlanabilir. Görme korteksinde ışık parıltıları ve halüsinasyonlar, duygusal korteks üzerinde duygu yoğunluğu yaşanabilir ve koku korteksi üzerinde etkilerle koku duyusunda hissizlik oluşabilir. Bu nöbetler bazen saniyeler içinde geçerken, bazı durumlarda hastayı saatlerce yorgun ve hareketsiz bırakabilir. Epilepsi nöbetlerinde bilinç kaybı gözlemlenmeyebilir, ancak bazı hastalarda bilinç kaybı yaşanabilir ve hasta bayılarak yere düşebilir. Yakınları, epileptik nöbetlerde sakin kalarak hastanın daha hızlı rahatlaması ve ayağa kalkması için çaba göstermelidir.

Epilepsi hastalığı, toplumumuzda yaygın olarak görülmektedir. Yapılan araştırmalara göre, her 1000 kişiden 6'sında epilepsi görülmektedir. Epilepsi nöbet geçirme oranı yaşa göre değişiklik göstermektedir. Bilimsel verilere göre, 20 yaşından küçük gençlerde epilepsi rahatsızlığı geçirme oranı %1 iken, 65 yaş üstü bireylerde bu oran %3'e çıkmaktadır.

Epilepsi rahatsızlığı birçok nedenden dolayı ortaya çıkabilir. En yaygın nedenler arasında beyinde oluşan urlar, menenjit gibi beyin enfeksiyonları, kafaya alınan darbeler sonucu oluşan travmalar ve beyin damarlarındaki tıkanıklıklar bulunur. Ayrıca, Alzheimer hastalığı, beyin dejenerasyonu ve metabolik bozukluklar da epilepsi rahatsızlığının oluşmasında etkili faktörlerdir. Beyin epilepsisinin izlenmesinde metabolik ve genetik bozuklukların takibi gereklidir. Uzmanlar, anatomik bozukluklardan kaynaklanan metabolik sorunların epilepsi rahatsızlığına yol açabileceği konusunda hemfikirdir.

Epilepsi hastalığının tanısı, uzman hekimler tarafından konulur. Hastanın geçirdiği nöbetler ve yaşadığı sıkıntılar detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Epilepsi hastaları normal hayatlarında hiçbir sıkıntı yaşamazken, nöbetler sırasında çeşitli rahatsızlıklar yaşarlar. Bu nedenle, hastalık belirtisi görüldüğünde hemen bir uzmana başvurulmalıdır. Hastanın normal yaşantısında herhangi bir rahatsızlık bulunmadığından, yapılan tahliller sağlıklı sonuçlar vermeyebilir. Uzman hekimler, beyin MR'ı ve EEG incelemeleri yaparak hastalığı teşhis ederler. Beyin MR'ında beyin damar tıkanıklığı, beyin uru, damarsal bozukluklar ve travma sonucu oluşan hasarlar incelenir. EEG sonuçları ve kan tahlilleri ile kromozomal yapısı da değerlendirilir.

Epileptik status, epilepsi hastalığında acil bir durumdur. Uzun süreli kasılmalar beyine yeterli oksijen gitmemesine neden olur. Bu durumda beyinde geri dönüşü olmayan hasarlar meydana gelebilir. Bu tür bir nöbet geçiren hasta acilen hastaneye kaldırılarak intravenöz antiepileptiklerle tedavi edilmelidir. Bazı epilepsi hastalarında kısa süreli epileptik status gözlemlenebilir. Bu durumda bilinç kaybı, kendini ifade edememe, kilitlenme ve iletişim kuramama gibi belirtiler ortaya çıkar. Böyle bir durumda hasta derhal hastaneye götürülmelidir.

Epilepsi hastası nöbet geçirirken bayılarak yere düşerse, yanında bulunanlar sakin olmalıdır. Eğer nöbet sırasında hasta yere düşerse, nefes almasını sağlamak için dişleri arasına bir gömlek veya yumuşak bir bez yerleştirilmelidir.

Epilepsi hastalığının tedavisinde antiepileptik ilaçlar kullanılmaktadır. Bu ilaçlar üç gruba ayrılır. Uzmanların yaptığı araştırmalar sonucunda çeşitli yararlı ilaçlar üretilmiştir. Epilepsi hastalarında nöbetlerin şiddeti ve sıklığına göre tedavi planlanır. Epilepsi hastalığı, hafif nöbetlerden ciddi nöbetlere kadar değişiklik gösterir. Her türlü nöbet durumunda, uzman hekimlerin yönlendirmeleri doğrultusunda MR ve ilaç tedavileri uygulanmalıdır.