Fil Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi
22 Haziran 2024

Fil Hastalığı Belirtileri ve Tedavisi

Fil hastalığı, daha çok tropikal bölgelerde görülen ve elefantiyazis olarak da bilinen bir hastalıktır. Bu hastalığa Wuchereria bancrofti ve Brugia malayi gibi ipliksi solucanlar neden olmaktadır. Fil hastalığı, lenf ödemi ile de karıştırılabilmektedir. Bu hastalık, yuvarlak şekilli asalak solucanların çiftleşme sonrasında oluşan larvalarının sivrisinekler aracılığıyla taşınması sonucunda insanlara bulaşmaktadır.

Fil Hastalığının Çeşitleri

Bu hastalığa yol açan dokuz adet yuvarlak solucan türü bulunmaktadır ve bu solucan türleri yerleştikleri bölgelere göre üç farklı gruba ayrılmaktadır:

  • Lenf filariasisi: Lenf düğümlerine yerleşir.
  • Deri filariasisi: Cildin yağ katmanına yerleşir.
  • Kasık filariasisi: Karında kasık boşluğuna yerleşir.
Bu durumların hepsinde hastalık, kan emen sivrisinek gibi böcekler tarafından insanlara bulaşmaktadır.

İnsanlarda Görülen Bu Yuvarlak Solucanların Yaşam Biçimleri

İlk olarak, dişi ve erkek solucanlar çiftleşir ve bu çiftleşmenin ardından dişi solucan binlerce yavru solucan dünyaya getirir. Bu yavru solucanlar, geçici konak olan bir böcek tarafından alınır ve burada yavru solucanlar ilk kez kan emerken kabuk değiştirerek bulaşıcı hale gelirler. Daha sonra bu bulaşıcı larvalar böcekler aracılığıyla insanların cildine aktarılır. Cilde aktarılan bulaşıcı larvaların solucan haline gelme süresi bulaşmanın ardından yaklaşık iki yıldır.

Fil Hastalığının Tanısı ve Gelişim Süreci

Fil hastalığının en önemli özelliği, lenf damarlarını tıkaması ve iltihaplanmaya yol açmasıdır. Lenf damarlarının tıkanması ve iltihaplanmanın olması, hastanın özellikle ayak ve bacak bölgesinde şişme olmasına sebep olmaktadır. Bunun yanı sıra, kanserli dokunun lenf yollarını tıkaması ile ışın tedavisi (radyoterapi) veya ameliyat esnasında lenf yollarında hasar oluşması sonucunda da fil hastalığı oluşabilmektedir. Lenf sıvılarının artması veya dolaşıma girmemesi sonucunda deri altına yayılması ile hastanın kol ve yüzünde de şişmeler görülebilmektedir. Fil hastalığına yakalanmış hastaların bacaklarının alt kısımlarında, üreme organlarında ve ayaklarında ağrılı şişmeler olması kanser riskini de doğurmaktadır.

Hastalığa tanı konulması açısından ilk belirti, vücudun şiş olan kısmına bastırıldığında bastırılan şişlik yerinde bir çukur oluşmasıdır. Hastalığın ilerlemesi ile deri kalınlaşmakta ve farklı renge dönüşmektedir. Fil hastalığının bir diğer belirtisi de bu şişmeler ile hastada görülen ateş ve hafif öksürüktür. Tüm bunların yanı sıra, hastalığın kesin tanısı ise gece saatlerinde alınan kan örneklerinde mikrofilaryaların görülmesi ile konulmaktadır.

Fil Hastalığının Tedavisi

Fil hastalığının tedavi sürecinde temizliğe çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Cerrahi yöntemle fazla derinin alınması mümkündür. Ayrıca, fil hastalığında hastaya ilaç tedavisi (dietilkarbamezin-DEC) de uygulanmaktadır. Cerrahi müdahale yapılırken aynı zamanda hastaya fizik tedavi de yapılmakta ve hastanın bacaklarında oluşan şişliğin giderilmesi amacı ile bacak yükseğe kaldırılmakta, lenf sıvısının tıkanıklığı geçebilmesi için ise varis çorapları uygulanmaktadır. Fil hastası olan kişideki solucanların yok edilmesi amacı ile albendazol ve ivermektin kullanımının yanı sıra dietilkarbamazin (DEC) ve albendazol de hasta üzerinde etkili olmaktadır. Ayrıca, doksisiklin isimli antibiyotik de fil hastalığı tedavisi için kullanılabilmektedir.

Sizden Gelen Sorular / Yorumlar

İlk soruyu siz sormak istermisiniz?

Soru Sor / Yorum Yap

şifre

Çok Okunanlar

Haber Bülteni